Gelin sizlerle saçlarımızı ipek gibi yapacak, pırıl pırıl parlatacak ve köklerini besleyerek dökülmelerine engel olabilecek bir şampuan yapalım.
Bunun için bazı malzemelere ihtiyacımız olacak. Bunlar:
- Kuru papatya çiçeği (Lat. Matricaria chamomila) 10 gram
- Kuru ölmez çiçek (altınotu) (Lat. Helichrysum türlerinden birinin çiçeği) 10 gram
- Kına tozu (Lat. Lawsonia inermis) 5 gram.
- Dövülmüş sarımsak (Lat. Allium sativum) 5 gram.
- Ceviz dış yeşil kabuğu (taze ya da kuru) 5 gram
- Aloe vera jeli 10 gram
- Badem Yağ: 50 gram
- Hint Yağı 90 gram
- Kakao Yağı 50 gram
- Hindistancevizi Yağı 150 gram
- Defne Yağı 150 gram
- Ayçiçek Yağı 50 gram
- Zeytin Yağı 210 gram
- Palm Çekirdeği Yağı 150 gram
- Palm Yağı 50 gram (Yerine fındık, ceviz veya zeytinyağı da kullanılabilir)
- Üzüm Çekirdeği Yağı 50 gram
- Bal 30 gram
- Gliserin 50 gram
- Boraks 10 gram
- Parfüm (Örneğin lavanta esansı) 30 gram
Çiçekleri, ceviz kabuğunu ve sarımsağı uygun büyüklükte ısıya dayanıklı bir demliğe koyalım. Üzerine 300 gram kadar kaynar saf su ekleyelim. Demliğin üzerini kalın bir örtü ile örtüp geç soğumasını sağlayalım. 30 dakika beklettikten sonra suyu süzelim. Elde edeceğimiz infüzyonun son derece berrak olması için gerekirse süzme işlemini birkaç kez tekrarlayalım. Renkli bir çözelti ile karşılaşacaksınız ama merak etmeyin saçınızın rengini değiştirmeyecek. Hazırladığımız bu suyun kapağını kapatarak soğumaya bırakalım. İyice soğuduktan sonra darası alınmış bir kapta tartarak saf su ile 380 grama tamamlayalım. İsterseniz bir kısmını buz kalıplarına dökerek dondurabilirsiniz. Donmuş kısmı sıvı kısımla karıştırıp buzlar erimeden üzerine 232,56 gram potasyum hidroksiti dökelim karıştırıp üstünü kapatarak soğumaya bırakalım. Bu esnada güvenlik tedbirlerimizi almayı ihmal etmeyelim.
Diğer taraftan kullanacağımız yağlarımızı hazırlayalım. Sıvı ve katı yağları tartıp uygun bir çelik tencereye aktaralım. 50 dereceyi geçmeyen sıcaklıkta ısıtarak katı yağların erimesini sağlayalım. Eridiklerinde yağlarımızın oda sıcaklığına gelmesini bekleyelim. Oda sıcaklığına gelince bal, gliserin ve boraksı yağlara ekleyelim.
Oda sıcaklığına gelmiş kostikli bitki sularını da yağ karışımına ilave ederek elektrikli çubuk karıştırıcı ile karıştırmaya başlayalım. Her yarım saatte bir 10 dakika elektrik yardımı ile diğer zamanlarda da spatül yardımıyla kol gücümüzle 2 saat kadar karıştıramaya devam edelim. Henüz dikkat ettiyseniz tencereyi ısıtmadık. Sabunumuzun soğukta gerçekleşmesini istiyoruz çünkü. Tenceremizi hafifçe ısıtarak 50 dereceyi geçmemesine de dikkat ederek 2 saat kadar ara ara karıştırarak pişirelim. 2 saatin sonunda testlerimize geçelim (Bu işlemi fırınınızı 50 dereceye ayarlayarak da yapabilirsiniz. Bu durumda yarım saatte bir çıkarıp şöyle bir karıştırıp tekrar fırına koyun).
SABUNLAŞMA TESTLERİ:
1- Erime Testi:
1 gram sabunu 100 mililitre kaynar saf suda bir cam kapta eritelim. Çözeltinin berrak olup olmadığına bakalım. İçinde sabun erittiğimiz cam kabı üzerinde herhangi yazı bulunan bir kağıdın üzerine koyup üstten baktığımızda kağıttaki yazıları okuyabiliyorsak sabunumuz erime testinden geçmiştir. Bulanıklık nedeniyle okuyamıyorsak geçememiştir, biraz daha pişirmek gerekmektedir. Erime testini mutlaka saf su ile yapmalısınız. Çeşme veya içme suyunda bulunan iyonlar sabun çözeltisini bulandıracağından bizim testimizin yanlış sonuç vermesine neden olur.
2- pH Testi:
Az önce hazırladığımız sabun çözeltisinin pH derecesini ölçelim. 8 – 8,5 arasında olması gerekir. Her ne kadar referans kaynaklar 7,5 ile 10,5 arasında olmasının sabunlar için normal olduğunu söylese de bizim sabunumuzun pH derecesi 7,5 – 9.0 arasında olmasına dikkat edelim. Eğer daha yüksek çıkarsa biraz daha pişirelim.
3- El Yıkama Testi:
pH ölçme imkanımız yoksa bunu yapabiliriz. Bunun için bir nohut tanesi kadar sabunu alarak avucumuzda yayalım. Suyla her zaman yaptığımız şekilde ellerimizi yıkayalım. Ellerimizde köpük kalmadığı halde hala kayganlık hissediyorsak sabunumuzun pH değerinin yüksek olduğu anlamına gelir. Pişirmeye devam edelim. Yok tam tersi yapışkanlık hissediyorsak sabunumuzda sabunlaşmamış yağ kaldığı anlamına gelir. Eğer böyle olursa sabun bir süre beklettikten sonra kullanılabilir. Ayrıca sabunlaşmayan yağ kaldıysa zaten sabun yeterince köpürmeyecektir. Sonuç beklentimiz yönündeyse işlem tamamdır.
Hazırlanmış sabunumuza an son parfümümüzü de ekleyip güzelce karıştırdıktan sonra uygun kapağı sıkıca kapanabilen bir kaba aktarıp bir hafta dinlenmeye bırakıyoruz. Artık baz sabunumuz hazır.
SABUNUN SIVILAŞTIRILMASI:
Sabunumuzdan 500 gram alıyoruz. Büyükçe kapaklı bir kaba aktarıyoruz. Üzerine 750 ml saf su ekliyoruz. Kabaca karıştırıp kapağını kapatıyoruz. İlk etapta sabunumuz sertleşecek sonra yavaş yavaş suda erimeye başlayacak. 3 gün süreyle ara sıra çok ırgalayıp köpürtmeden karıştırıyoruz. Sonuçta berrak, homojen ve viskoz bir çözelti elde etmiş olacağız. Bu çözeltiyi temiz bir şampuan şişesine dolduralım. Banyoda ihtiyaç duydukça kullanalım.
Biz formülümüzde koruyucu kullanmadığımız için ürettiğimiz sabunun hepsini birden sıvılaştırdığımız takdirde beklerken bozulabilir. O yüzden katı halde saklayıp gerektiğinde azar azar sıvılaştırmak daha uygun olacaktır.